Aromaterapi: Koku Sanatı

Aromaterapi, doğal uçucu yağların kontrollü kullanımıyla sağlığı koruyucu, fiziksel, zihinsel, duygusal bazı hastalıklar destekleyici, genel anlamda sağlığı tamamlayıcı olduğu bilimsel otoritelerce kabul edilen tamamlayıcı tıbbın bir alanıdır.(1)

Aromaterapide kullanılan uçucu yağlar; mevsim, iklim, çevre koşulları gibi etkenler nedeniyle bahçeden bahçeye ve yıldan yıla değişiklik gösterebilir. (2)

Diğer yandan aromaterapi için kullanılacak yağın hangi koşullarda doğal ve saf sayılacağı, yaptırım gücüne sahip bir kurum tarafından belirlenmemiştir. Bu durum ulusal ölçekte değil, uluslararası ölçekte de geçerlidir ve doğallık ve saflık konusu işletmelerin kendi etik anlayışları içinde şekillenmektedir. Sonuçta aromaterapi alanına ilgisi olan birinin yapabileceği tek şey, satıcının “kredibilitesine” güvenmek. Ancak satıcıların da üreticiler tarafından kandırılmaları mümkün. (3)

Saf uçucu yağların tağşiş edilerek tüketicinin aldatılması için dört ana yol vardır; bunlardan ilki, uçucu yağın kimyasal molekül yapısını taklit ederek suni olarak bir sıvı elde etmek. İkincisi saf yağı, katkı maddeleri ile gevşeterek çoğaltmak. Bu usul öyle bir usul ki istenirse endüstrinin içindeki uzmanların bile anlamayacağı şekilde yapılabilir. Üçüncüsü ile değerli bir saf yağı bir diğer saf yağı ile karıştırarak tümü değerliymiş gibi satışa sunmak. Dördüncü yol, uçucu yağ içindeki etken molekülü sentetik olan benzeri ile arttırmak. Vedat Ozan, kitabında bu usullerin ona kadar çıkabileceğini ama tüketicileri sıkmamak adına kısa kesiyor.

Peki bunun sonucu tüketiciyi nasıl etkiliyor? İki şekilde; birincisi, ürünün beklediği yararı görmüyor. İkincisi ve daha kötüsü, ürüne eklenen maddeler nedeniyle zarar görüyor.

Burada Vedat Ozan’dan sözü alarak araya girelim; tüm bunlar bahsedilen yağların en saf halde elde edildiği düşünülerek, bunun üzerine geliştirilen hile usulleri. Peki saf yağın bitkisinin olduğu bahçede tarım zehirleri özellikle kanserojen ot zehirleri ve kimyasal gübreler kullanıldı ise bunun saf yağdaki kalıntısı? Bu konulara hiç değinilmemiş. Ama kendimiz geniş lavanta bahçelerinde yabani otlarla mücadele için ot zehri kullanıldığını ve daha çok verim için kimyasal gübrelerin kullanıldığını biliyoruz.

Şifa niyetine zehirlenmek. Başka bir boyut ama bu devrin “ucuz” peşindeki insanı da hak ediyor.

Uçucu yağlar, sabit yağlar ve/veya hidrosolleri içeren karışımlar koruyucu hekimlikte ve tedavi yöntemlerinde etkin şekilde kullanılmaktadır. * Aromaterapi başlıca;

  1. Koklama yoluyla
  2. Cilt-mukozaya uygulanarak
  3. Dahili (oral) yolla uygulanmaktadır.

Koklama yoluyla uygulama; inhalasyon ve difüzyonu içerir. Koklama yoluyla uygulama yapılması aşağıdaki durumlarda faydalıdır;

  1. Stres/anksiyete, baş ağrıları/migren, uykusuzluk, mental veya fiziksel yorgunluk, düşük bağışıklık
  2. Solunum güçlüğü, soğuk algınlığı, grip
  3. Mide bulantısı
  4. Menstural/hormonal veya menopozdan doğan sorunlar
  5. Enerji eksikliği, motivasyon düşüklüğü, odaklanma sorunları
  6. Kapalı ortamdaki havada asılı duran patojenleri etkisiz hale getirmede

Cilt-mukoza yoluyla uygulama; merhem, krem, masaj yağları, banyo, kompres, aromatik sprey, gargara ve doğrudan uygulamayı içerir. Cilt – mukoza yoluyla uygulama yapılması aşağıdaki durumlarda faydalıdır;

  1. Yaşlanmadan kaynaklı cilt karışıklıkları, yara izi, yanık, morluk, akne, uçuk, varis
  2. Saç dökülmesi, saç kırılması, kepek gibi saç sorunları
  3. Solunum yolu hastalıklarında göğüse uygulanarak
  4. Kronik veya akut ağrılar, romatizma/artit
  5. Sinek, saç biti uzaklaştırmada.

Dahili (oral) yolla uygulama; mide-bağırsakta çözünen yumuşak kapsüller formunda kullanımı içerir. Sadece hekim önerisiyle yapılmalıdır. Dahili uygulama aşağıdaki durumlarda faydalıdır;

  1. İshal, kabızlık, hazımsızlık, şişkinlik, gaz gibi şikayetlerde.

Koklama Yoluyla Uygulama ve İnhalasyon Yöntemleri

İnhalasyon, içine çekme, nefes alma, soluma gibi anlamlara gelir. Aromaterapide inhalasyon, uçucu yağı koklama yoluyla içine çekme eylemine denir. İnhalasyon solunum yolu rahatsızlıklarında kullanıldığı gibi, duygusal stresi hafifletici, stres ve anksiyeteyi giderici özellikleri nedeniyle de kullanılır.

İnhalasyonun kullanıldığı başlıca durumlar; burun tıkanıklığı öksürük, nezle gibi solunum rahatsızlıkları, mide bulantısı, stres, anksiyete, uykusuzluk ve diğer uyku bozukluklarıdır.

İnhalasyon Yöntemleri

1. Doğrudan İnhalasyon

Doğrudan inhalasyon, uçucu yağı (veya uçucu yağı karışımını); şişeden, bir mendile ya da pamuğa damlatarak, el bileğinden koklama yoluyla yapılır.

Uçucu yağ şişesi burnun altında sallanırken derin nefesler alınır. Günde 3-4 kez ya da ihtiyaç halinde tekrarlanır. Bu tekniği kullanmanın bir başka şekli de, yatmadan önce yastık kılıfına 2-4 damla damlatmaktır. Bu uçucu yağın işlevine göre uykuya dalmada kolaylık sağlayabilir ya da gece boyunca sinüsleri açık tutabilir.

2. Koklama Çubuğu

İnhaler adı da verilen, içerisinde uçucu yağın emdirildiği bir keçe bulunan tüp şeklinde aparattır. Taşınması kolay, kullanımı pratiktir.

3. Koklama Tuzu

Kahverengi bir cam şişeye (10 ml) 3-5 adet uçucu yağ karışımı toplam 20-30 damla olacak şekilde koyulur. Şişenin geri kalanı tuz ile doldurulur. Bu yöntemle uçucu yağ tuz partiküllerine hapsedilerek, uçucu yağın daha uzun süre muhafaza edilmesi sağlanmış olur.

4. Buhar İnhalasyonu

Buğu adı da verilir. Sıcak su buharının solunması esasına dayanır. Cam bir kase içerisine yarım litre kaynamış ve 5-10 dakika soğumaya bırakılmış su konur. Suya 3-5 damla uçucu yağ karışımı eklenir. Suyun buharı 3-5 dakika solunur. Soluma esnasında inhalasyonun kontrasyonunu arttırmak amacıyla başın üzerine bir havlu kapatılabilir. Buğu uygulamasında gözle kapalı tutulmalı ve mukozayı irite eden yağlardan kaçınmalıdır.

Difüzyon

Difüzyon, uçucu yağların havaya yayılması işlemidir. Uçucu yağ molekülleri havada asılı duran patojen mikroorganizmaları etkisiz hale getirmek, böylece havayı tazelemek ve kalitesini arttırmak üzere birkaç saat boyunca havada asılı kalabilirler. Difüze edilen uçucu yağlar aynı zamanda kişilerde duygusal harmoni sağlar. Difüze edilen uçucu yağa göre ortamda bulunan kişiler canlandırılabilinir, konsatrasyonu arttırılabilinir, solunumu kolaylaştırılabilinir ve sakinleştirilebilinir.

Difüzyon, havadaki kötü kokunun azaltılması, hava yoluyla yayılan enfeksiyonların önlenmesi, duygudurumda iyileşme sağlanması, solunumun desteklenmesi amacıyla uygulanır.

Difüzyon uygulamasında seçilen uçucu yağ miktarı her 5m2 için 2 damla olarak hesaplanmalı ve difüzyon süresi saatte 15 dakika olmalıdır.

Difüzyon Yöntemleri

  1. Basit Difüzyon: Uçucu yağın kendiliğinden ısı ya da başka bir mekanizma olmadan havaya yayılması işlemidir. Örnek olarak; uçucu yağ, ağzı açık cam bir şişe içerisindeki bambu çubuklar yardımıyla ortam sıcaklığı ile buharlaşarak havaya yayılır.
  2. Buhar Difüzyonu: Seramik difüzörlerin kullanıldığı bu yöntem basit ve ekonomiktir. Bu düzenekte üst kısımda içerisine uçucu yağın damlatılacağı su haznesi ve alt kısmda mumun konulacağı bir bölüm bulunur. Mumdan yayılan ısı suyun ısınmasına ve uçucu yağların buharlaşarak havaya yayılmasına yol açar.
  3. Ultrasonik Difüzyon: Yaygın bir yöntemdir. Uçucu yağ, difüzördeki su haznesine konulan suya damlatılır ve su ultrasonik ses dalgaları yardımıyla çalkalanır. Çalkalama işlemiyle uçucu yağın havaya yayılması sağlanır. Bu yöntem genellikle güvenilir ve düşük risklidir.
  4. Elektrikli Mikrodifüzyon (Atomizasyon): Elektrikli mikrdifüzör iki kısımdan oluşur; bir hava pompası ve özel iç tüpler ve deflektörlerle donanmış cam odacık(nebülizör). Hava pompadan cam odacığa doğru itildikçe uçucu yağ molekülleri deflektörlere çarpıp “parçalanır” ve böylece mikro damlacıklardan oluşan ince bir toz halinde havaya karışmış olur. Bu yöntem de güvenilir bir yöntemdir; ancak atomizasyonda ultrasonik difüzyondan daha fazla uçucu yağ kullanılır.

Cilt Yoluyla Uygulama

Cilt yoluyla uygulama, yağ bazlı ve su bazlı aromaterapi ürünleri ile yapılır. Yağ bazlı aromaterapi ürünleri, merhemler, masaj yağları, cilt bakım yağları ve saç bakım yağlarıdır. Su bazlı aromaterapi ürünleri; hidrosoller, aromatik spreyler ve ağız gargaraları gibi ürünlerdir.

Burada bilinmesi gereken bir husus deri uygulamalarında her bedenin aynı tepkiyi vermesinin beklenmemesidir. Çünkü derinin emilim hızını belirleyen çeşitli faktörler vardır. Bunlar; deri yağının nitelikleri, derinin kalınlığı, sıcaklığı, kan akışı, derideki kıl miktarı ve epilasyon durumu dahil bir çok etken olarak sıralanabilir.(4)

Diğer yandan, kokuya verdiğimiz reaksiyon hızı 0.5 saniye olup, 0.9 saniyelik ağrı reaksiyonundan daha hızlıdır. Koku bizim ilk savunma mekanizmamızdır ve koku hafızası işitsel ve görsel hafızadan daha kuvvetlidir. Bir bebeğin koku hafızası kendi annesine ait kokuyu binlercesi arasından ayırt edebilir.

Koku alma duyusuyla çok küçük konsantrasyınlarda havada çözülmüş olarak bulunan kimyasal maddeleri algılarız. Kokuya karakteristik özelliğini veren ise moleküllerindeki mikroskobik değişikliklerdir. İnsan burnunda bulunan dört yüz farklı koku reseptörü ile bir trilyon farklı kokuyu ayırt edebiliyoruz. (5)

Frontiers in Neuroscience dergisinde yayımlanan bir makalede bilim insanları, doğal yağ kokuları kullanılarak bilişsel performansın %226 oranında geliştirileceğini ortaya koydu. Araştırma kapsamında 60 yaş üstü katılımcılar iki farklı gruba ayrıldı ve iki gruba da biri seyreltilmiş, diğeri daha yoğun olan yedi farklı doğal yağ bileşimi içeren difüzörler verildi. Katılımcılar uyurken difüzörler ortama iki saatte bir koku salınımı gerçekleştirdi. Daha sonra iki grubun bilişsel becerileri bir kelime testi ile ölçümlendi ve yoğun kokulu difüzörle uyuyan grubun iki kattan fazla yüksek performans sergilediği görüldü. Bunun yanı sıra uyku kalitesinin de bu grupta daha yüksek olduğu gözlemlendi. Araştırma, koku terapisinin yaşlı bireyler başta olmak üzere pek çok grupta bilişsel becerileri ve uyku kalitesini arttırmakta kullanılabileceğini gösteriyor.(6)

(*) Yazının takip eden bölümü genel olarak bu makaleden derlenmiştir; Kurtsan M. Aromaterapi uygulamaları. Altıntaş A, Kartal M, editörler. Aromaterapi. 1. Baskı. Ankara: Türkiye Klinikleri; 2021. p. 112-8.

(1) Altıntaş A. Aromaterapinin başlangıcı ve gelişimi. Altıntaş A, Kartal M, editörler. Aromaterapi. 1. Baskı. Ankara: Türkiye Klinikleri; 2021. s. 1-6

(2) Ozan Vedat. Kokular Kitabı. Everest Yayınları; Mart 2021. s. 109.

(3) Ozan Vedat. Kokular Kitabı-2. Everest Yayınları; Aralık 2021. s. 394

(4) Schmidt Ulf. Gizli Bilim. Doruk Yayıncılık; Nisan 2023. s. 266

(5) Kıvılcım K. Aromaterapide olfaktör yollar ve hpa aksının limbik regülasyonu. Altıntaş A, Kartal M, editörler. Aromaterapi. 1. Baskı. Ankara: Türkiye Klinikleri; 2021. s. 62-7

(6) Populer Science Dergisi, Kasım-Aralık 2023. s. 14

Lavanta Yağı

Konuya, Sayın Vedat Ozan’ın Kokular Kitabı – 2 Parfümler adlı kitabından alıntı yaparak başlayalım;

Fransız Lavanta Üreticileri Birliği, bir araştırma yapıyor ve ilginç bir sonuçla karşılaşıyor. Ülkelerinden ihraç edilen lavanta yağı miktarı, ülkede üretilen miktarın yaklaşık yüz katı daha fazla! Başka bir ifadeyle; piyasada dolaşan özyaş miktarları, üretilenin katbekat üstünde. Peki nasıl oluyor? İşin içine hile – hurda giriyor ve bizim gerçek özyağ diye değerlendirip para vererek satın aldığımız pek çok yağ, aslında sahte ya da sulandırılmış veya başka bir bir deyişle çoğaltılmış, gevşetilmiş yağlar.

Doğal bir maddenin seyreltilerek saf gibi satılmasına veya benzerinin oymuş gibi pazarlanmasına endüstride İngilizce isimle “adulteration” biz de ise “tağşiş” deniyor. Buna sebep olan iki neden var; ilki üreticinin açgözlülüğü. İkincisi ise alıcıların sürekli en iyiyi en ucuza almaya çalışarak, üreticiler üzerinde baskı oluşturması.

Uluslararası Standartlar Teşkilatı yani ISO (International Organization for Standardization) 3515:2000 belgesi ile lavanta yağının (lavandula angustofolia) içinde olması gereken 13 koku molekülünün asgari ve azami yüzdeleri tanımlanmıştır. (1)

ISO 3515:200 standardına göre Lavandula Angustofolia türü lavanta yağında linalool oranının %24-38 arasında, linalil asetat oranının ise %25-45 arasında olması ön görülmektedir ve borneol oranının %0.5-6,8 arasında değiştiği tespit edilmiştir. Lavandula angustifolia türlerinin uçucu yağlarında, yetiştiği bölgenin rakım, iklim ve toprak yapısı, kullanılan yetiştirme tekniği gibi dışsal faktörler de göz önüne alındığında, yapılan araştırmalar, ana bileşikler olan %23-40 aralığında , kâfur içinse %0,1-0,5 aralığında değerler vermektedir.

Yeşil Derman bahçelerinde üretilen lavandula angustofolia türü lavanta yağı ve lavanta suyu analiz sonuçlarına sosyal medya hesapları üzerinden mesajla talep ederek her zaman ulaşabilirsiniz.

Aromaterapi; kokulu bir terapidir. Lavanta, Zencefil, Ölmez Çiçek, Buhur, Bergamot, Petit grain (Turunç yaprağı), Neroli (Turunç), İsveç çamı, Mavi papatya, ıtır çiçeği, tatlı portakal yağları hoş olmayan kokuları (ter ve yara gibi) giderdikleri gibi rahatlatırlar, sakinleştirirler ve anıları uyandırırlar.

Koku ile uyandırılan anılar görsel ve sözlü bilgilerle ilişkili olanlardan daha eskidir. Limbik sistem; duygusal durumların, duyusal deneyimlerin depolanmış anılarıyla bütünleşir. Bir deneyim algılandığında ve hafızada saklandığında o deneyimle ilgili koku algısı da onunla birlikte depolanır.

Koku ile uyandırılan hatıraların olumlu duygularla ilişkilendirildiğinde, rahatlık ve mutluluk gibi olumlu duygu durumlarının arttığı, kaygı gibi olumsuz duygu durumlarının azaldığı görülmüştür. (2)

Esterlerin aromaterapide insanların ruh hali üzerinde olumlu etkileri olduğu düşünülmektedir. Gerçek lavanta veya ingiliz lavantası olarak da bilinen (lavandula angustifolia) temel bileşenleri linalool (monoterpen alkol) ve linalil asetattır(ester). Lavanta yağının tıbbi ürün üretim için uygunluğu ve piyasa değeri, esas olarak linalil asetat içeriğine göre belirlenir. (3)

Lavanta uçucu yağı, bileşimindeki temel aktif madde linalolün sinir sistemindeki etkileri nedeniyle gevşemeye katkıda bulunmaktadır. (4) Yine lavanta uçucu yağı inhalasyonun birçok çalışmanın incelendiği bir metaanalizde anksiyetede (kaygı bozukluğu) etkili olduğu gösterilmiştir. Lavanta uçucu yağının duygu durum düzenlemesi, anksiyete, depresyon, doğum sonrası depresyondaki olumlu etkileri de farklı çalışmalarla gösterilmiştir.(5)

Lavanta yağı ve çay ağacı yağlarının sadece antibakteriyel etkinliğinin yanında immün sistemini uyarıcı etkileri de olduğundan solunum yolları rahatsızlıklarında sıklıkla tercih edilirler. (6)

Astım tedavisinde de ilaçları destekleyici olarak lavanta uçucu yağı kullanımı önerilmektedir. 2014 yılında yapıla bir çalışmada, difüzöre birkaç damla lavanta uçucu yağı damlatılmasıyla alerji ve astımın neden oluğu inflamasyonun hafifletilmesine yardımcı olduğu bildirilmiştir. Lavanta uçucu yağı, akciğer spazmını hızla gevşetirken solunum yollarını açarak astım ataklarının şiddetini azaltır. Aynı zamanda lavanta sedatif etkisinden dolayı, nefes almakta zorluk yaşayan hastaların paniğe kapılmalarını ve hastalık seyrinin kötüleşmesini engellemektedir. (7)

Lavanta yağının yara üzerine etkileri birçok klinik çalışma ile gösterilmiştir. Lavanta yağının doğum sonrası oluşan yaralar üzerindeki etkilerinin incelendiği bir randomize-kontrollü bir klinik çalışmada, doğumda epizyotomi uygulanan kadınlarda doğrudan lavanta yağı uygulamasının REEDA skorlarını ve ağrıyı ilk üç günde povidon-iyot çözeltisinden daha iyi düzelttiği gösterilmiştir. Bu tip araştırmalarda elde edilen sonuçlar, bu hastaların konvansiyonel tedavi gören kontrol grubuna nazaran daha hızlı bir iyileşme gösterdiğini ortaya koymuştur.(8)

Hamilelikte, doğumda ve bebeklerde kullanılması güvenli olarak kabul edilen sadece iki esansiyel yağ vardır. Bunlardan biri Lavanta yağı iken diğer de geranium yağıdır.(9)

Yapılan çift kör randomize bir klinik çalışmada, 37-42 haftalık doğmuş, 4-8 haftalık, 56 kolik bebekte lavanta yağı inhalasyonunun günlük ağlama süresi üzerindeki etkinliği incelenmiş, ayrıca maternal duygudurum skoru, çalışmanın başlangıcında ve yedinci gününde Edinburgh Doğum Sonrası Depresyon ölçeğine (EPDS) göre değerlendirilmiştir. Aromaterapi sırasında anneler, pamuklu bir mendile lavanta-badem yağı karışımından damlatarak, en az 15 dakika, bebeklerinin inhale etmesini sağlamışlardır. Çalışma lavanta yağının düşük konsantrasyonunun (%1) kolik semptomlarını hafifletebileceğini ve annede ruh hallerinin iyileşmesine yardımcı olabileceğini göstermektedir. Tekrarlanan ölçüm analizlerinin sonuçları, lavanta yağının ağlama süresi üzerindeki etkinliğini doğrulmaktadır.(10)

Arı sokmalarına ve arı zehrine karşı lavanta yağı sıklıkla kullanılmaktadır. Lavanta yağı iltihap ve şişkinliği önlemektedir. Lavanta yağı doğrudan kullanılabileceği gibi zeytinyağı veya Hindistan cevizi yağı ile karıştırılıp; arının soktuğu yere bu karışımdan birkaç damla damlatılmaktadır.(11)

Lavanta yağı pek çok sakinleştirici özelliği ile tüm hayvan türlerinde güvenle kullanılabilmektedir. Sıklıkla hayvan davranışlarının kontrolünde mental stresi azaltmak ve sakinleştirmek amacıyla kullanılmaktadır. At, sığır, balık ve köpeklerde oral veya topikal kullanılabilmekte olup, kediler için kullanımında su difüzyonu tercih edilmektedir. Rahatlatıcı etkisi yanı sıra, kene (rhipicephalus annulatus) ve tavuklarda kırmızı bit (dermanyssus gallina) kontrolünde antiparaziter etkinlik; antienflamatuar, analjezik, özdem çözücü, lokal anestezik, diüretik, karminatif, antiflatulent, antikolik ve antinosiseptif etkileri nedeniyle hayvan sağlığında yer edinmiştir.(12)

(1) Ozan V. Kokular Kitabı – 2, Parfümler. Everest Yayınları; 6. Basım Aralık 2021. s. 391 – 408

(2) Özhan S. Palyatif bakımda aromaterapi. Altıntaş A, Kartal M, editörler. Aromaterapi. 1. Baskı. Ankara: Türkiye Klinikleri; 2021. s.105-11

(3) Erçin E. Stres yönetiminde kullanılan uçucu yağlar. Altınaş A, Kartal M, editörler. Aromaterapi. 1. Baskı. Ankara: Türkiye Klinikleri; 2021. s. 86-89.

(4) Garcia H, Miralles F. Orman Banyosu. İndigo Kitap; 2020. s. 150.

(5) Kıvılcım K. Aromaterapide olfaktör yollar ve hpa aksının limbik regülasyonu. Altıntaş A, Kartal M, editörler. Aromaterapi. 1. Baskı. Ankara: Türkiye Klinikleri; 2021. s. 62-7

(6) Kuşman Sayğı T. Solunum sisteminde aromaterapi uygulamaları. Altıntaş A, Kartal M, editörler. Aromaterapi. 1. Baskı. Ankara: Türkiye Klinikleri: 2021. s. 77-85.

(7) Kusman Sayğı T. age.

(8) Barak TH. Dermotolojide aromaterapi uygulamaları. Altıntaş A, Kartal M, editörler. Aromaterapi. 1. Baskı. Ankara: Türkiye Klinikleri; 2021. s. 68-76.

(9) Aydın A. Aromaterapi ürünlerinde güvenlilik değerlendirmesi. Altıntaş A, Kartal M, editörler. Aromaterapi. 1. Baskı. Ankara: Türkiye Klinikleri; 2021. s.56-61.

(10) Erçin E, Dincel D. Sindirim sistemi hastalıklarında aromaterapi. Altıntaş A, Kartal M, editörler. Aromaterapi. 1. Baskı. Ankara: Türkiye Klinikleri; 2021. s.95-104.

(11) Sıralı, R., Yaramış, D. A., Maraz, Z. (2022) Türkiye’de Arı Sokmasına Karşı Kullanılan Bazı Geleneksel ve İlk Yardım Uygulamaları. Namık Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Dergisi, 4(1), s. 31-39

(12) Arpacı Hİ, Luperto Telli VA. Hayvan sağlığında aromaterapi. Altıntaş A, Kartal M, editörler. Aromaterapi. 1. Baskı. Ankara: Türkiye Klinikleri; 2021. s. 135-49

Son Düzenleme: 12.02.2024 – 1.2